İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede David Keynes'in "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Demirören Haber Ajansı'nın (DHA) haberine göre Keynes, 14 Haziran'da çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Anadolu Ajansı'nın (AA) iddianameye dayandırdığı haberine göre, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, 17 Aralık 2020 tarihinde David Keynes hakkında bir yakalama kararı çıkarmıştı.
Hakkında hazırlanan iddianamede, Türk vatandaşıyken adı Alpaslan Demir olan ByLock lisans sahibinin, ismini David Keynes olarak değiştirdiği, dolayısıyla çifte vatandaş ve çift isimli olduğu da kaydedildi.
Keynes, avukatı aracılığıyla başsavcılığa, "Türkiye'ye gelerek teslim olmak, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak bildiklerini anlatmak istediğine" yönelik dilekçe sundu.
9 Haziran'da ABD'den Türkiye'ye gelen Keynes, İstanbul Havalimanı'nda aynı gün saat 10.20 sıralarında gözaltına alındı.
14 Haziran'da çıkarıldığı İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanan Keynes, cezaevine gönderildi.
David Keynes hakkındaki iddianamede neler var?
İddianamede, David Keynes ilgili gizli tanıkların da verdiği bazı ihbar, beyan, ifade ve teşhis tutanaklarına da yer verildi.
AA'nın haberinde Keynes'in etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak örgütle ve örgütle bağlantılı olduğu belirtilen bazı isimleri teşhis ettiği ve onlarla ilgili bilgi verdiği de bildirildi. Habere göre Keynes, ifadesinde, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ByLock'un tamamen Fetullah Gülen cemaati için hazırlanmış bir program olduğu kanaatine vardığını söyledi.
İddianameye göre Keynes 1980'li yılların sonunda öğretmeninin ders çalışmak için kendisini Gülen cemaatine bağlı 'Işık Evleri' olarak adlandırılan örgüt evlerine yönlendirmesiyle Gülen hareketi ile tanıştı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünü kazanması üzerine Ankara'ya giderek burada cemaate bağlı evlerde kalmaya başladı.
Gülen hareketinin Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki "mahrem yapılanmada öğretmen olarak 'grup abisi' düzeyine kadar yükseldiği" belirtildi.
DHA'nın aktardığı detaylara göre , okulunu bitiremeyen Keynes, "yaşamış olduğu olumsuzluklardan örgütü sorumlu tutması üzerine", örgütle ilgili bazı gizli bilgileri Cumhuriyet gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya'ya verdi.
Çetinkaya'nın 6 Ekim 1997'de köşesinde bunları yazması üzerine Keynes'in Gülen hareketi tarafından "karantinaya alındığı" kaydedildi.
'İntihar girişiminde bulundu'
Ankara'daki farklı bir soruşturma kapsamında müşteki olarak beyanı alınan Mehmet Candan'ın, "Keynes'in Hikmet Çetinkaya'ya verdiği bilgilerin örgüt içinde travma yaşattığı", Keynes'in intihar girişiminde bulunduğuna ilişkin ifadelerine de dikkat çekildi.
AA'nın haberine göre, Mehmet Candan ayrıca Keynes'in "(TSK içindeki Gülen yapılanmasından sorumlu tutulan) Murat Ceylan ile birlikte bu mesele için Altunizade'deki FEM Dershanesi'nin 5. Katında" Fetullah Gülen ile görüştürüldüğünü kaydetti.
DHA'nın aktardığı iddianameye göre, bu olaydan sonra ABD'ye gönderilen David Keynes, Fethullah Gülen'in talimatı ile, "örgüt içi gizli yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma programının alan adı kiralanması, Google Market'e ve Apple Market'e yüklenmesinde, kimlik ve kredi kartı bilgilerini kullandırtarak yardımda bulundu".
Keynes'in verdiği ifadeden ByLock'un nasıl hazırlandığına dair bazı detaylar da, iddianamede yer aldı.
AA'nın aktardığına göre, Keynes ifadesinde ByLock isimli kriptolu yazışma programını örgüt için geliştirdiği öne sürülen Atalay Candalen'in programı telefonuna kurduğunu söyledi:
"Mart 2014'de Türkiye'de Atalay'ın evinde bir gün akşam buluştuğumuzda, ByLock isimli bir program hazırlayarak Apple Market'e yüklediğini söyledi ve o dönem içerisinde Amerika'da kullandığım hat bulunan telefonumu benden alarak, Apple Market'ten bu programı indirdi ve telefonuma kurdu" diyen Keynes'in ifadesi, şöyle devam etti:
"Ben 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra ByLock programının tamamen FETÖ için hazırlanmış bir program olduğu kanaatine vardım. Zira gerek programın spesifik yapısı, gerek programın kullanışının pratik olmaması ve kullanıcı ekleme şekli, gerekse Atalay Candelen'in örgütle bağlantıları bunu göstermektedir. Bana göre Atalay'ın bu programı yazma ihtimali yüksektir."
15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tutulan Gülen Cemaati ya da yetkililerin ifadesiyle "Fetullahçı Terör Örgütü" (FETÖ) ile bağlantılı davalarda ByLock programını indirmiş olmak, "FETÖ üyeliği" için delil olarak sayılıyor.
Darbe girişimi sonrası binlerce kişi cihazlarında ByLock bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındı, görevlerinden alındı, bazıları da tutuklandı.