Dışişleri Bakanı Wang, Çin-ABD ilişkilerinin istikrara kavuşmaya başladığını ancak hala "olumsuz faktörler" tarafından test edildiğini vurguladı.
Wang, "Çin ve ABD istikrarla ilerlemek için doğru yönde ilerlemeye devam mı etmeli yoksa iniş sarmalına mı dönmeli?" diye sordu.
Bir yıldan kısa bir süre içinde Çin'e ikinci ziyaretini gerçekleştiren Blinken, Cuma günü öğleden sonra Devlet Başkanı Şi ile görüşerek gezisini tamamladı.
Blinken basın toplantısında iki ülke arasındaki işbirliklerinde, özellikle de askeri konulardaki iletişimde, narkotik mücadelede, yapay zekanın geleceği konusunda ilerleme kaydedildiğini, karşılıklı bağların güçlendirilmesine devam edileceğini söyledi. "Aramızdaki iletişim ağlarını korumaya ve güçlendirmeye kararlıyız" dedi.
Haberin sonu
Çin'in Rusya'ya sattığı malzemeler konusunda da endişelerini dile getirdiğini söyledi.
Şi ise, dünyanın "muazzam bir değişim ve gelişimden" geçtiğini belirtti. Çin ve ABD arasındaki diyaloğun artması, farklılıkların yönetilmesi ve işbirliğinin teşvik edilmesinin sadece bu iki ülke değil dünyanın geri kalanı tarafından da istenen bir şey olduğunu söyledi.
'Ya işbirliği ya çatışma'
Çin Dışişleri Bakanı Wang, iki ülkenin "ya işbirliği ya da çatışma içine girebileceği, hatta çatışmaya kayabileceği" uyarısında bulundu.
Wang, Çin'in egemenlik, güvenlik ve kalkınma konularındaki "kırmızı çizgilerini" ortaya koydu ve ABD'yi bu çizgileri aşmaması konusunda uyardı.
Bakan, "[ABD-Çin] ilişkilerindeki olumsuz faktörler artmaya ve gelişmeye devam ediyor ve ilişki her türlü aksaklığa maruz kaldı" hatırlatmasında bulundu.
Wang, "Çin'in meşru kalkınma hakları makul olmayan bir şekilde bastırıldı ve temel çıkarlarımız zorluklarla karşı karşıya" diye devam etti.
Wang bu zorlukları açıklamadı ancak iki süper güç arasında Güney Çin Denizi'ndeki pozisyonları, ABD'nin Tayvan hükümetine desteği ve insan hakları da dahil olmak üzere birçok hassas alevlenme noktası söz konusu.
Blinken, Wang ile basın önünde yaptığı açıklamalarda daha ihtiyatlı davrandı.
Blinken, Pekin ve Washington'un "aktif diplomasi" ile ilişkileri ilerletme konusunda ortak sorumlulukları olduğunu söyledi.
Bununla birlikte, dünyanın en önemli ilişkisi olarak nitelendirdiği iki ülke arasındaki ilişkide yanlış hesaplamalardan kaçınmak için ülkelerinin farklılıkları konusunda açık ve net olacağını söyledi.
Şi: Rakip değil ortak olmalıyız
Blinken ve Şi arasındaki görüşme, gerçekleşmesinden sadece birkaç saat önce duyuruldu.
Çin devlet kanalı Xinhua Haber Ajansı'nın haberine göre, Devlet Başkanı Şi Cinping toplantıyı açarken Çin ve ABD'nin "farklılıkları koruyarak ortak zemin aramaları ve kısır bir rekabete girmemeleri" gerektiğini söyledi.
Şi, "bir şey söyleyip başka bir şey yapmak" yerine "sözlerine sadık kalmaları" gerektiğini kaydetti.
Çin ve ABD'nin "birlikte gelişip ayrı ayrı zenginleşmesinin" mümkün olduğunu söyleyen Şi, "Çin kendine güvenen, açık ve müreffeh bir ABD görmekten mutluluk duyuyor. ABD tarafının da Çin'in kalkınmasına olumlu bakacağını umuyoruz" dedi.
Şi, iki ülkenin "rakip değil ortak olması gerektiğini" belirterek, ABD-Çin ilişkileri için "üç ana ilke" olarak karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan işbirliği çağrısında bulundu.
Blinken: Çin'in Rusya'ya desteği konusunda endişeler dile getirildi
Görüşme sonrasında basın açıklaması yapan Blinken, Rusya'nın Çin'den tedarik ettiği ve Ukrayna'ya karşı savaşında kullandığı makine ve elektronik malzemelerle ilgili endişelerini dile getirdiğini söyledi.
Blinken, "Rusya, Çin'in desteği olmadan Ukrayna'ya yönelik saldırısını sürdürmekte zorlanırdı" dedi.
Blinken iki ülke arasındaki "farklılıklar konusunda açık bir şekilde iletişim kurmak" gerektiğini vurguladı.
Bunun, "yanlış hesaplama ve yanlış anlama riskini en aza indirmek" için gerekli olduğunu belirtti.
Blinken, Çin'i İran ve diğerlerini Orta Doğu'da gerilimi tırmandırmaktan vazgeçirmeye çağırdığını söyledi.
Blinken, Çin hükümetiyle Güney Çin Denizi'ndeki "tehlikeli eylemler" hakkında konuştuğunu ve Tayvan boğazındaki gerginliklere dikkat çektiğini ifade etti.
Bu hafta başında Washington, Tayvan'a askeri yardım içeren son yardım paketini onayladı. Bu durum Pekin'den sert eleştiriler aldı ve Pekin bunu "tek Çin ilkesinin ciddi bir ihlali" olarak nitelendirmişti.
Çin, özerk yönetime sahip Tayvan'ın eninde sonunda Pekin'in kontrolü altına girecek ayrılıkçı bir eyalet olduğunu iddia ediyor, ancak ada kendisini farklı görüyor.
Blinken'in ziyareti, ABD'nin Çin'e ait popüler video uygulaması TikTok'u satmaya zorlayan, aksi halde Amerika'da yasaklanmasını sağlayacak bir yasayı kabul etmesinden birkaç gün sonra gerçekleşti.
ABD ayrıca Pekin'i, belli malzemelerin Rusya'ya ihracatını durdurması konusunda uyarıyor ve Moskova'nın bunları Ukrayna savaşı için silah üretiminde kullandığını savunuyor.
Ancak bu ziyaret, soğuk da olsa, iki rakip güç arasındaki diyalog ve diplomasideki önemli artışın göstergesi, geçen yıl tırmanan gerginliğin ardından ilişkileri eşit bir zemine oturtma çabası olarak değerlendiriliyor.
ABD Başkanı Joe Biden ve Şi bu ayın başlarında yaptıkları telefon görüşmesinde iklim değişikliği ve narkotikle mücadele de dahil olmak üzere işbirliği yollarını ele aldılar.
Ancak ABD'nin Tayvan'a verdiği destek ve teknolojiye yönelik ticari kısıtlamalar konusunda anlaşmazlık devam ediyor.