TBMM (AA) - Çocukların Her Türlü Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunarak Akıl, Ruh ve Beden Sağlıklarının Gelişimi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, akademisyenleri dinledi.

Komisyon, AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu başkanlığında toplandı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Valililer Buluşması" programında konuştu: TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Valililer Buluşması" programında konuştu:

Komisyonda sunum yapan Süleyman Demirel Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Okcu, "Çocuğun çevrim içi istismarı, tıpkı AIDS gibi, Kovid-19 gibi küresel ve acil müdahale gerektiren bir halk sağlığı konumuna ulaşmış durumda." dedi.

Türkiye İstatistik Kurumunun Ekim 2024'te yaptığı Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması'na göre Türkiye'de internete ulaşan çocuk oranının yüzde 91,3 olduğunu belirten Okcu, çocukların sosyal medya kullanım oranının yüzde 66'yı geçtiğini, bu oranın 11-15 yaş grubunda ise yüzde 79'a kadar çıktığını ifade etti. Okcu, "Çocuklar için artık ev, anne-baba yanından daha fazla wi-fi'nin olduğu yer. Maalesef bu noktaya gelmiş durumdayız. Rakamlar bize gösteriyor ki Türkiye'deki çocuklar dijital dünyaya bağlılar ve tehditlere açıklar. Son 4-5 senedir de artan çok başka büyük bir tehdit var, yapay zekayla oluşturulmuş 'çocuk cinsel istismar malzemesi' adı altında." diye konuştu.

- "Çocuk, 9 yaştan önce tek başına internete girmemeli"

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Betül Orhan Kılıç, sunumunda "dijital ebeveynlik" kavramına dikkati çekti.

Dijital ebeveyni, "çocuğun gelişimini destekleyen, rehber olan, yol gösteren ama risklerden çocuğunu koruyan ebeveyn" olarak tanımlayan Kılıç, "Bununla ilgili birtakım yaş sınırları var. Bilmemiz gereken 3 yaştan önce bir çocuğun bir kere ekrandan uzak olması, 9 yaştan önce tek başına internete girmemesi, 13 yaştan önce sosyal medya hesabını oluşturmaması ve günlük hayattaki aktivitelerinin yerini ekranın almaması." dedi.

Ebeveynlerin sosyal medyada çocuklarına ilişkin paylaşım yapmasına da değinen Kılıç, hem Türkiye'de hem dünyada mahremiyeti ihlal eden ve kimlik bilgileri içeren paylaşımların çok sık yapıldığına dikkati çekti. Kılıç, "Eğer ebeveynin psikolojik sağlamlığı düşükse, internet bağımlılığı varsa, kendisinin sosyal medyada takipçi sayısı yüksekse bu ebeveyn çocuğunun bu tarz paylaşımlarını daha çok yapıyor. Ebeveyni güçlendirmezsek çocuğu güçlendirmemiz çok kafi olmayacaktır. Dolayısıyla ebeveynlerin dijital kullanım konusundaki farkındalığının artırılması, direkt ve dolaylı olarak çocukları dijital tehlikelerden, dijital dünyadaki izlerden korur." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıç, bu konuda Türkiye'de yapacak çok şey olduğunu belirterek, "Bu konuda hem çalışmamız lazım hem neler yaptığımızı görmemiz lazım ama yasal yaptırımların tek başına koruyucu olmayacağı aşikar. Bu noktada okul tabanlı yaklaşımların çok etkin olduğu bilinmekte ve durmadan, etmeden bu eğitimlerin tekrarlanması, bu tutumlara ve davranışlara dönüştürülmesi çok önemli." diye konuştu.

Komisyon Başkanı Aydoğdu, dijital dünya ile çocukların arasındaki ilişkiyi iyi organize eden milletlerin sonraki yüzyılların söz söyleyeni olacağını ifade etti.

Aydoğdu, Komisyon çalışmalarının bitiminde ilgili bakanlıklarla bu konudaki tekliflerini istişare edeceklerini söyleyerek, "Uygulayıcıları da hatta gerekirse sayın bakanların bizzat kendilerini de çağırıp en azından o teklifleri istişare etmeliyiz; icraata, pratiğe yönelik, somut... Çok somut bir çalışma yapacağız inşallah. Belki TBMM'de kurulan komisyonların şu ana kadar yapmadığı bir şeyi yapacağız, yasa tekliflerimizin olabilirliğini, olmazlığını uygulayıcılarla da tartışacağız orada." dedi.

Kaynak: aa