Minford, “Analizlerimiz AB’den çıkarak ve yeni bir anlaşma yapmadan Birliğin ticaret bariyerlerinin kaldırılmasıyla İngiliz ekonomisinin yüzde 4 ek bir büyüme elde edeceğini gösteriyor. Tüketici fiyatları çıkış sonrasında yaklaşık yüzde 8 azalacak.” dedi.
İngiltere’nin Brexit sonrasında yeniden bir ticaret anlaşması yapmasına gerek olmadığını savunan Minford, İngiltere’nin zaten toplam ihracatının yüzde 70’inin AB dışındaki pazarlara yapıldığını söyledi.
Minford, “Geriye kalan yüzde 30’luk ihracat payı ise Dünya Ticaret Örgütü (WTO) kurallarına göre AB’ye gönderilmeye devam edilir. WTO kurallarına göre bu şekilde İngiltere’nin ihraç ürünlerine yaklaşık yüzde 4 gümrük uygulanır ki, bu Japonya ve ABD’nin uyguladığı gümrük tarifesi ile aynı seviyede.” dedi.
Londra merkezli Capital Economics'in kurucularından Roger Bootle da İngiltere’nin AB’den çıkışını destekleyerek, çıkış sonrasında ülkede işsiz sayısının 75 bin kişi azalacağını savundu.
Londra Belediye Başkanı Boris Johnson’ın danışmanı ve eski Standard Chartered Başekonomisti Gerard Lyons ise İngiltere’nin AB dışında ekonomik olarak daha güçlü olacağını düşünüyor.
Lyons, İngiltere’nin AB’de kalmasının Londra’nın finans merkezi olarak devam etmesine ilişkin riskleri artırdığını savunuyor.
- IMF ve OECD’den Brexit uyarısı
Öte yandan “Britanya Avrupa ile daha güçlü” adlı sivil toplum hareketinden yapılan açıklamada, “Hazine Bakanlığının analizlerine göre AB ile ticaretimizi Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre sürdürmek elimizdeki en kötü alternatif” ifadesi kullanıldı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) İngiltere’nin Birlikten ayrılmasının ekonomik yansımalarının olumsuz olacağı uyarısında bulunmuştu.
OECD, dün yayımladığı “Brexit’in olası ekonomik sonuçları” başlıklı raporunda, 23 Haziran’da yapılacak AB referandumundan Birlikten ayrılma yönünde karar çıkması halinde ülke ekonomisinin yavaşlayacağına vurgu yapıldı.
OECD’nin projeksiyonunda, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının oluşturacağı “belirsizlik ortamının” 2018 yılının sonlarına kadar devam edebileceği, bu durumun yatırımcı güveninin ve yatırımların azalmasına neden olabileceği kaydedilmişti.
Brexit endişesinin ekonomik yansıması şimdiden büyüme verileri üzerinde de görülebiliyor. İngiltere’nin dün açıklanan büyüme verilerine göre ülke ekonomisi yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yavaşlayarak yüzde 0,4 büyüme kaydetti.
İngiltere’nin geçen yılın son çeyreğinde büyümesinin yüzde 0,6 olduğu değerlendirildiğinde, analistler yılın ilk çeyrek verisinin yavaşlama trendine işaret ettiğini belirtiyor.
İngiltere Maliye Bakanı George Osborne ise büyümenin yılın ilk çeyreğinde hız kesmesine Brexit riskinin neden olduğunu belirterek OECD’nin raporundaki uyarıların dikkate alınması gerektiğine işaret etmişti.