ABD’deki son başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın kazanmasını ve bunun uluslararası etkilerini değerlendiren Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, seçim sonrası olası Türkiye ile ABD ilişkilerine dikkat çekti. Dr. Karana, Trump’ın yeni döneminde F-35 sorunu ile ilgili de öngörüde bulundu.İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, ABD’deki son başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın kazanmasını ve bunun uluslararası etkilerini değerlendirdi.

İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık seçimleri kampanya sürecini ele alan Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, “Kampanya sürecinde Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump ve Demokrat Parti adayı Kamala Harris’in kutuplaştırıcı söylem ile gelecek vaatlerinden ziyade birbirleri üzerine kampanya stratejisi uyguladığı bir sürece şahitlik edildi. Amerikan halkına uygulanan anketlerde iki aday çok yakın oy oranına sahip gibi görünürken ABD basını da bir yandan kutuplaştırıcı söylemle adayların taraftar gruplarında safları sıklaştırma çabasına girerken diğer yandan da destekledikleri adayın anketlerde önde olduğuna dair haberler servis ettiler. Ancak kıyasıya rekabet ve anketlerde öngörülen adaylar arasındaki yakın markajın aksine Donald Trump seçimlerde beklenmedik bir başarı göstererek açık ara bir farkla seçimleri kazanmayı başardı.” dedi.

TRUMP’IN EKONOMİK ALANDAKİ VAATLERİ DE ETKİLİ OLDU

Donald Trump’ın beklenmedik başarısına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, “Bu başarı, kampanya sürecinde selefi olan Joe Biden yönetiminin bazı politikalarının başarısızlığına yönelik eleştirileri, geçmiş kampanyalardan bu yana sürdürdüğü göçmen karşıtlığı, özellikle ekonomik alandaki vaatleri ve barışçıl politikaları ile açıklanabilir. Buna ek olarak rakibi Kamala Harris’in kimlik siyasetine vurgu yapan özgürlük vaatlerinin halk nezdinde karşılık bulamaması da Trump’ın başarısına katkı sağlamış olabilir.” diye konuştu.

TRUMP’IN ZAFERİNDE AFRİKALI-AMERİKALI VE LATİN AMERİKA KÖKENLİ SEÇMENLERİN DESTEĞİ VAR

New York Times gazetesine göre, Trump’ın zaferinde önemli bir etkenin de Harris’in seçmen kitlesi olarak beklenen Afrikalı-Amerikalı ve Latin Amerika kökenli seçmenlerden aldığı destek olduğunu kaydeden Dr. Karana, “Bunun yanı sıra, Harris’in seçim vaatleri yerine rakibi Trump’a odaklanarak yarışı kişiselleştirmesi, seçmen arasında olumsuz bir tepki uyandırmış ve bu durum, bazı seçmenlerin Trump’a destek vermesine neden olmuş olabilir.” şeklinde konuştu.

ABD'de Atatürk Okulu'nda Aile Destek Programları başladı ABD'de Atatürk Okulu'nda Aile Destek Programları başladı

F-35 SORUNU TRUMP İLE ÇÖZÜLEBİLECEK Mİ?

Seçim sonrası olası Türkiye ile ABD ilişkilerini de değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, şunları kaydetti.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Donald Trump ile geçmiş dönemde ilişkileri inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. 2019 yılında Trump’ın diplomatik dili yok sayan bir üslupla kaleme aldığı mektup ve Twitter üzerinden Türkiye ekonomisine yönelik tehditvari şekilde paylaşımları ilişkilerin soğumasına yol açsa da Trump ile Erdoğan arasındaki samimiyet nedeniyle seçim sonuçlarını Erdoğan ‘dostum’ diyerek sıcak bir şekilde kutlamıştır. Yine de Trump’ın yeni döneminde ABD-Türkiye ilişkileri bir dizi konu üzerinden teste tabi tutulacaktır. Bunlardan biri F-35 sorunudur. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alması, ABD’nin F-35 savaş uçaklarını Türkiye’ye teslim etmemesine neden olmuştur. Bu sorunun Trump yönetimi döneminde çözüme kavuşturulması beklenmektedir.”

SURİYE’DEKİ AMERİKAN ASKERİ VARLIĞININ AZALTILMASI...

Trump döneminde çözüm beklenen bir diğer sorunun ise ABD’nin YPG’ye desteği olduğunu da dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Selin Karana, “Trump, ABD’nin uzak bölgelerdeki askeri faaliyetlerini ve finansal desteğini kısarak daha içe dönük politika benimsemektedir.  Bu çerçevede, Suriye’deki Amerikan askeri varlığının azaltılması ve YPG’ye verilen desteğin esnetilmesi ile Türkiye’ye alan açma ihtimali bulunmaktadır.” dedi.

Kaynak: igf