Fransa'da aşırı sağdan 'iktidara geçmeye ve göçle mücadeleye hazırız' mesajı
Fransız aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'nin lideri Jordan Bardella; göçü engelleme ve hayat pahalılığıyla mücadele etme sözü verirken partisinin yönetime hazır olduğunu söyledi.
28 yaşındaki Bardella, Pazar günü yapılacak parlamento seçimlerinin ilk turu öncesinde seçmenlere, Ulusal Birlik'in, Fransa'nın isteklerine yanıt verecek "tek güvenilir alternatif" olduğunu ifade etti.
Bardella, kamuoyu yoklamalarının da gösterdiği gibi, Ulusal Birlik'in meclisteki en büyük parti olması durumunda, Fransa'nın bir sonraki başbakanı olmayı umuyor.
Partisi, yabancı suçluları sınır dışı etmenin yanı sıra 11 ila 18 yaşları arasında en az beş yıl boyunca Fransız topraklarında yaşayan herkesin vatandaş olma hakkını (droit du sol) kaldırarak göçü kısıtlamak istiyor.
Kamuoyu yoklamaları, Ulusal Birlik'in sol ittifak Yeni Halk Cephesi'nden (NFP) birkaç puan önde olduğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un merkez partisi Rönesans üçüncü sırada yer alıyor. Macron, Ulusal Birlik'in bu ayın başlarında Avrupa Parlamentosu'ndaki seçim zaferine erken seçim çağrısı yaparak yanıt vermişti.
Fransa erken seçimi, 30 Haziran ve 7 Temmuz'da olmak üzere iki turda yapılacak.
Salı günü önde gelen üç lider televizyonda karşı karşıya gelecek: Bardella, Başbakan Gabriel Attal ve NPF'den Manuel Bompard. Attal daha önce, Ulusal Birlik'in ekonomik planlarını "felaket" olarak nitelendirmişti.
Cumhurbaşkanı Macron bir podcast yayınında "iki aşırı uçun" planlarının, hem Ulusal Birlik'in hem de dört partili sol ittifakın büyük bir bölümünü oluşturan Boyun Eğmeyen Fransa'nın, "iç savaşa" yol açabileceği konusunda uyardı.
Ulusal Birlik'in insanları din veya etnik kökene indirgediği için bölücü olduğunu söylerken Fransa'yı ayrı topluluklara böldüğü için aşırı solun da pek farklı olmadığını ekledi.
Milliyetçi kimliğini ortaya koyan Bardella, savunma ve güvenlik alanındaki en hassas işlerin, çifte vatandaş olanlar hariç, Fransız vatandaşlarıyla sınırlı olacağını söyledi.
Sosyal yardım bütçesinin kesileceğini de sözlerine ekledi. Bu muhtemelen Fransa anayasasına aykırı olacak. Bu nedenle Bardella gerekirse referandum yoluna gideceğini ifade etti.
Ekonomi planları eleştiriliyor
Maliye Bakanı Bruno Le Maire, "Ulusal Birlik'i bir düzensizlik ve şiddet unsuru olarak görüyorum" diyor.
Bardella, tekrar eden suçlar, uyuşturucu kaçakçılığı ve kamu görevlilerine yönelik saldırılar için asgari cezaların uygulanacağını ve "ister aşırı sağ ister aşırı sol" olsun, şiddet kullanan tüm kuruluşların kapatılacağını söyledi.
Ayrıca eğitimde büyük değişikliklere gideceğini, okullarda cep telefonlarının yasaklanmasını sağlayacağını ifade etti.
Yıllar içinde Bardella'nın partisi Vladimir Putin'in Rusya'sına yakınlaştı ve Ukrayna'ya verilen desteğin devamını garanti altına almak için elinden geleni yaptı. Ancak Macron'un aksine, Kiev'e uzun menzilli füzelerin teslim edilmesi veya Fransız birliklerinin gönderilmesinin "kırmızı çizgi" olduğunu söyledi.
Ulusal Birlik'in planlarının çoğu Fransa'daki hayat pahalılığına odaklanıyor. Macron'un sevilmeyen emeklilik reformları "prensipte yürürlükten kaldırılacak" ve 40 yıl çalışmış olan herkes 60 yaşında emekli olabilecek.
Ulusal Birlik'in özellikle ekonomi konusundaki politikaları, siyasi muhalifler tarafından kınanıyor.
Bardella partisinin "Jean-Luc Mélenchon'un aşırı soluna" karşı tek cumhuriyetçi siper olduğunu iddia etmeye devam ediyor.
Mélenchon, son aylarda saldırılardaki artışa rağmen, Fransa'da antisemitizmi bir "tortu" olarak nitelendirerek antisemitizmi küçümsemekle suçlandı. Konu, geçen hafta Paris'in bir banliyösünde 12 yaşındaki Yahudi bir kız çocuğunun erkekler tarafından tecavüze uğraması ve Yahudi karşıtı hakaretlere maruz kalmasıyla seçim kampanyasının bir parçası haline geldi.
Sol bloğun diğer üyeleri de, seçimleri kazanmaları halinde başbakan olma isteğini açıkça belirten Mélenchon'un yanında yer aldıkları için eleştirildi.
Ancak bloğun bazı liderleri onun aday olmayacağı konusunda ısrar ediyor.
Sol ittifaktaki sarsıntılar, Sosyalist eski Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Mélenchon'a "susmasını" ve ılımlı seçmenleri uzaklaştırmayı bırakmasını söylemesiyle açığa çıktı.