İSTANBUL (AA) - İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Büyük Türkiye'nin varlığı Orta Doğu'daki oyunları bozar ama büyük Türkiye nasıl olursun? Kürt, Türk ve Arap kardeşliğini pekiştirerek. Yani Türklerin, Kürtlerin, Arapların bir araya gelişi Orta Doğu'daki emperyalist ve siyonist oyunları bozacaktır." dedi.

İHH ile Sosyal Araştırmalar Merkezinin (İNSAMER) Diyarbakır'da 11 Ocak'ta düzenlediği "Kürt Meselesinin Çözümü ve Barışa Sivil Katkılar Çalıştayı"na ilişkin basın toplantısı vakfın genel merkezinde yapıldı.

İHH Başkanı Yıldırım, yaptığı konuşmada, İsrail'in Suriye'de, Lübnan'da ve Gazze'de yaptığı katliamların dünya tarafından canlı seyredildiğini söyledi.

Yıldırım, siyasetçilerin de yaşananları görüp okuduğunu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çok büyük bir risk alıp elini taşın altına koyduğunu belirterek, "Hatta söylemi o kadar yüksekten başlattı ki herkes şaşırdı. Kendi mensupları bile şaşırdı. Çünkü Sayın Devlet Bahçeli, Orta Doğu'daki gelişmelerin Türkiye'ye getireceği olumsuzlukları gördü. Emperyalistlerin ve siyonistlerin Orta Doğu'yu kana bulamak istediğini gördü. Ayrıca Kürt halkı da yoruldu. Yine Suriye'de olumlu gelişmeler oldu. Bu olumlu gelişmelerin hepsi bir araya gelince tarihin en önemli ortamlarından birini yaşanmış oldu." diye konuştu.

Türkiye'de bu süreçte birçok kesimin şaşkınlık yaşayıp şüphe duyduğunu aktaran Yıldırım, sivil toplum kuruluşu olarak bu şüphelerin yersiz olduğunu göstermek ve herkesin meselenin çözümü için gayret göstermesi amacıyla Diyarbakır'da bir çalıştay düzenlediklerini belirtti.

CHP Genel Başkanı Özel'den Tokcan ailesine taziye ziyareti CHP Genel Başkanı Özel'den Tokcan ailesine taziye ziyareti

Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Büyük Türkiye'nin varlığı Orta Doğu'daki oyunları bozar ama büyük Türkiye nasıl olursun? Kürt, Türk ve Arap kardeşliğini pekiştirerek. Yani Türklerin, Kürtlerin, Arapların bir araya gelişi Orta Doğu'daki emperyalist ve siyonist oyunları bozacaktır. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan, mezhep ayrımı yapmadan herkesin hakkını koruyucu bir anlayışın ortaya çıkabilmesi için Türkiye'nin de kendi güvenliğini hissetmesi gerekiyor. O nedenle sınırlarındaki güvenlik meselesini çözmesi gerekiyor. Kardeşliğini pekiştirmesi gerekiyor. Bu çalıştayda şunu gördük ki Devlet Bey'le başlayan, hükümetin destek verdiği ve bütün siyasi partilerin de 'Evet, olabilir.' dediği bu süreç, bir barışın tadını, lezzetini artık insanlara hissettirmiş. O yüzden kimse geri adım atmamalı."

Siyasetçilerin, bürokratların ve güvenlik birimlerinin en önemli motivasyonunun halkın desteği olduğuna dikkati çeken Yıldırım, sivil toplum kuruluşlarına şüpheyi bırakıp bir an önce ellerini taşın altına koymaları çağrısında bulundu.

Gelinen noktayı tarihi bir an olarak niteleyen Yıldırım, "Sivil toplum kuruluşları da halkın nabzını kamuoyuna taşıyan en önemli zemindir. Sivil toplum kuruluşları inşallah bu konuda üzerine düşeni yapacak. İlk biz elimizi taşın altına koymuş olduk, bu riski aldık. Bu risk, başarıya giden önemli yol olacak. Ben bu sefer başaracağımıza inanıyorum." şeklinde konuştu.

- Çalıştayda öne çıkan başlıklar aktarıldı

İHH Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Şahin de Diyarbakır'da yapılan çalıştayda öne çıkan başlıkları ve sonuçlarını aktardı.

Çalıştayda sunulan metinleri, yorumları, değerlendirmeleri, tespitler ve öneriler bağlamında kayıt altına aldıklarını ifade eden Şahin, "Kürt meselesi, son dönemde Türkiye dışında yaşanan bölgesel gelişmelerden bağımsız değerlendirilemeyecek şekilde uluslararası bir boyut kazanmıştır. '7 Ekim 2023 Aksa Tufanı' sonrası Orta Doğu'da oluşan yeni dengeler ışığında Orta Doğu coğrafyasında yer alan tüm Kürt fraksiyonlarının Türkiye ile ortak zeminde buluşması gerekliliğini, bütün taraflar olumlu bir bakış açısıyla değerlendirmelidir." ifadesini kullandı.

Orta Doğu'daki sorunların birbirleriyle ilintili olduğuna işaret eden Şahin, emperyalizm ve siyonizmin aktörlerinin bu meselenin ortaya çıkışı ve çözümsüzlüğündeki rolünün bilinen bir gerçek olduğunu söyledi.

Şahin, "Gelinen noktada Türkiye'nin Suriye Kürtlerinden hiçbir grubu dışlamadan, müspet ve yapıcı bir ilişki geliştirmesinin son derece önemli olduğu aşikardır. Suriye Kürtleri ile sağlıklı zeminde bir araya gelmek, Türkiye'nin içerideki çözüm sürecine ivme kazandıracağı gibi dışarıdaki bölge siyasetinde de gücünü tahkim edecektir." diye konuştu.

PKK’nın silah bırakmasının Türkiye’deki Türk ve Kürt vatandaşları birbirine daha da yaklaştıracağını vurgulayan Şahin, bunun kardeşliği pekiştireceğini ve tarihi birlikteliği yeniden güçlendireceğini ifade etti.

Şahin, çalıştaya ilişkin çözüm önerileri ve raporun tamamına vakfın internet sitesi üzerinden ulaşılabileceğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: aa