Raporda, küresel aktivitenin görünümüne ve özellikle gelişen ekonomilere ilişkin risklerin aşağı yönlü olmaya devam ettiği belirtilerek, bu risklerin öncelikle siyasi belirsizlik ve finansal dalgalanmayla ilgili olduğu vurgulandı.
-" Toparlanmanın ılımlı hızda devam etmesi bekleniyor"
Avro Bölgesinde ekonomik toparlanmanın devam ettiği ve iç talep tarafından desteklendiği ifade edilen raporda, "Ancak ihracat artışı mütevazi olmayı sürdürüyor. İleriye baktığımızda, ekonomik toparlanmanın ılımlı bir hızda devam etmesi bekleniyor. İç talep ECB'nin para politikası tedbirlerinin reel ekonomiye geçişkenliğiyle destekleniyor." denildi.
Raporda, Tek Para Birliğinin büyümesine ilişkin risklerin aşağı yönlü olduğu vurgulanarak, "Avro Bölgesinin toparlanmasına dair karşıdan esen rüzgarlar arasında Birleşik Krallık'ın AB referandumu sonucu ile diğer jeopolitik belirsizlikler, gelişen piyasalardaki bastırılmış büyüme beklentileri, bazı sektörlerdeki bilanço ayarlamalara duyulan ihtiyaç ve yapısal reformların zayıf uygulanma hızı bulunuyor. Bu çerçevede, Avro Bölgesinin büyüme görünümü üzerindeki riskler aşağı yönlü olmaya devam ediyor." değerlendirmesi yapıldı.
-"Yönetim Konseyi gerekirse tüm enstrümanları kullanacak"
Belirsizlikler göz önüne alındığında Yönetim Konseyinin ekonomik ve finansal piyasa gelişmelerini çok yakından izlemeye devam edeceğini ve genişlemeci para politikası duruşunun reel ekonomiye geçişini güvence altına alacağı belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:
"Gelecek aylarda, yeni personel projeksiyonlarının da dahil olduğu daha fazla bilgi mevcut olduğunda, Yönetim Konseyi makro ekonomik koşulları, enflasyon ile büyümenin en muhtemel gidişatını ve bu gidişata ilişkin risklerin dağılımını yeniden değerlendirebileceği daha iyi bir pozisyonda olacak. Yönetim Konseyi, gerekirse amacına ulaşmak için yetkisi dahilinde mevcut olan tüm enstrümanları kullanarak hareket edecek."