Altıncı ayını geride bırakan savaşta Gazze'de ortaya çıkan insani trajedi ve Nisan ayı başında İsrail hava saldırılarında yardım çalışanlarının öldürülmesi, hükümet üzerindeki basıncın artmasına neden olmuştu.
Hükümet bir süredir, İsrail'in uluslararası hukuku ihlal edip etmediği yönündeki tartışmalarda nasıl bir tavır takınacağı ile ilgili sorularla karşı karşıya.
İsrail'in Gazze'deki operasyonunun uluslararası hukuku ihlal ettiği kanıtlanırsa, İngiltere'nin İsrail'e silah satışının durdurulması gündeme gelebilir.
8 Mart'ta Cameron, bu konuda hükümetin "gelecek günlerde" yeni bir yasal tavsiye alacağını bildirmişti ancak o tarihten bu yana konuyla ilgili sessizliğini koruyordu.
Washington ziyareti sırasında ABD'li mevkidaşı Anthony Blinken ile basın toplantısı yapan Cameron'a BBC muhabiri, bir ay geçmesine rağmen bu konudaki karara ilişkin bir açıklama yapılmadığını hatırlattı.
Cameron gelen soru üzerine, "Son değerlendirmeler, silah ihracatındaki pozisyonumuzun değişmemesini getiriyor" yorumunu yaptı.
Cameron, "Açık konuşmak gerekirse, Gazze'ye insani yardım erişimi konusundaki endişelerimiz devam ediyor. Öte yandan şimdiye kadar, hemfikir olduğumuz hiçbir ülke, İsrail'le mevcut silah ihracatı anlaşmalarını askıya almadı ve İsrail'in bizim için önemli bir savunma ortağı olduğunu eklemek isterim" dedi.
Muhalefetteki İşçi Partisi'nin Gölge Dışişleri Bakanı David Lammy, hükümetin bu konudaki duruşunu "doğru bulmadıklarını" kaydetti:
"David Cameron kendilerine verilen yasal tavsiyeyi ve kararın gerekçesini kamuoyuna açıklamaksızın yalnızca silah satışının süreceğini söyleyerek, denetimden kaçmaya devam etmektedir."
İngiltere kamuoyunda, hükümetin İsrail'e silah satışına devam etmesine yönelik eleştiriler, bir süredir daha yüksek sesle ifade ediliyor.
İsrail'in Gazze'deki operasyonlarının başladığı Ekim ayından bu yana, Başkent Londra'da yüz binlerce kişinin katıldığı protesto gösterileri düzenleniyor.
Bu hafta sonu düzenlenecek gösterinin sloganı da "İsrail'e silah satmayı durdurun" olarak belirlendi.
1 Nisan'da sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen’ın (WCK) araçları, Gazze'de insani yardım faaliyetlerinde bulunurken İsrail uçakları tarafından hedef alınmıştı.
Saldırıda 7 yardım gönüllüsü öldürüldü. Saldırı sonrası, Tel Aviv’e uluslararası baskılar arttı.
ABD Başkanı Joe Biden, “İsrail sivillerin hayatını korumak için yeterince çabalamadı” ifadelerini kullandı.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze’deki durumun “giderek katlanılamaz” hale geldiğini söyledi.
BBC’ye konuşan eski İngiliz Ulusal Güvenlik Danışmanı Peter Ricketts, “silah satışını durdurarak” İsrail’e mesaj verilmesi gerektiğini savundu.
Cameron ile ortak basın toplantısında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail'in Refah'a yönelik bir süredir beklenen kara operasyonuna ne zaman başlayacağına ilişkin bir tarih verilmediğini söyledi.
Biden yönetimi, Refah'a geniş kapsamlı bir operasyona ilişkin birçok kez endişelerini dile getirmişti.
Refah kenti, Gazze'nin güneyinde yaklaşık 1,5 milyon yerinden edilmiş Filistinli'ye ev sahipliği yapıyor.
Blinken, ABD'nin "Refah operasyonuyla ilgili İsrail'le iletişiminin sürdüğünü" söyledi.
Dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'nin Refah kentine yapılması planlanan saldırı için tarihin belirlendiğini söyledi, ancak bu tarihi paylaşmadı.
Ancak Netanyahu'nun sözleri tepkilere yol açtı.
Dünya liderleri haftalardır İsrail'e, Refah'a saldırmaması için baskı yapıyor.
Mısır, Fransa ve Ürdün liderleri Salı günü yaptıkları ortak açıklamada saldırının "tehlikeli sonuçları" olacağı ve "bölgedeki gerginliği tırmandıracağı" konusunda İsrail'i uyardılar.