Kalkınma Odaklı Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin Türkiye için önemli uyarılar içeren “Toplumsal Etki ve Veri Güvenliği Ekseninde TikTok Tehlikesi” raporu, kamuoyuyla paylaşıldı.KONYA (İGFA) - Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren KOSAM, TikTok’a ilişkin Türkiye’deki en çarpıcı raporlardan birini yayımladı. KOSAM tarafından hazırlanan “Toplumsal Etki ve Veri Güvenliği Ekseninde TikTok Tehlikesi” raporunda, TikTok’un Türk toplumu üzerindeki etkileri ele alınarak, bu etkilerin bireyler ve toplumsal dinamikler üzerindeki yansımaları inceleniyor. TikTok’un toplumsal, psikolojik ve güvenlik risklerinden dolayı, platformun Türkiye’deki faaliyetlerinin durdurulmasının, bireylerin ruhsal ve sosyal sağlığının korunmasının yanı sıra ulusal çıkarların güvence altına alınması açısından önemli bir adım olacağı değerlendiriliyor.

TikTok’un Algoritmaları Nasıl Çalışıyor?

Raporda, Türkiye’de yaklaşık 37 milyon kullanıcıya sahip olan platformun, genç nüfusun dijital tercihlerini şekillendiren önemli bir mecra konumunda olduğu ve bu geniş kullanıcı kitlesinin, beraberinde sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunları da getirdiğine dikkat çekiliyor. Uygulama algoritmasının kullanıcıları bağımlı hâle getirerek, kullanıcıların sosyal hayatla bağlarını zayıflattığı ve çeşitli psikolojik sorunlara yol açtığı belirtiliyor.  Ulusal güvenlik açısından da önemli tehditler barındıran TikTok’un, veri gizliliği ve içerik manipülasyonu konularında da ciddi endişelere yol açtığı savunuluyor.

Eğlence mi, Dijital Bağımlılık mı?

TikTok kullanıcılarının diğer sosyal medya platformlarına göre bağımlılık örüntülerinin daha yüksek seviyelerde tespit edildiği raporda, uygulamanın kültürel ve ahlaki yozlaşmaya yol açan içeriklerinin, toplumsal normları sarsarak bireylerin gerçeklik algısını bozduğu ve sosyal bağları zayıflattığının altı çiziliyor.

Platformun sunduğu sanal kimlik inşa etme olanağının, toplumsal normları yıkan içeriklerin yaygınlaşmasına yol açtığına dikkat çeken rapor,TikTok’un Türk toplumu üzerindeki etkilerini ve bu etkilerin bireyler, toplumsal dinamikler üzerindeki yansımalarını ele alıyor.

Raporda; TikTok’un sunduğu video hazırlama, ses efektleri oluşturma, videoları kesip kırpma ve mobil cihazlarda kolay içerik üretme gibi esnek olanaklar sayesinde özellikle yeni kuşağın gözdesi hâline geldiği,içerik hazırlamayı kolaylaştıran altyapısının gün geçtikçe daha fazla tüketiciyi içerik üreticisi olmaya teşvik ettiği de yer alıyor. Kullanıcılarının %83’ünün, bugüne kadar en az bir video yayınladığı ve günlük milyonlarca içeriğin de uygulamada dolaşıma girdiği dikkatleri çekiyor.

Platformun sunduğu sanal kimlik inşa etme olanağı, toplumsal normları yıkan içeriklerin yaygınlaşmasına yol açıyor ve hipergerçeklik algısını güçlendiriyor. Böylece, kullanıcıların daha fazla beğeni ve takipçi kazanma uğruna riskli davranışlar sergilediği görülüyor.

Raporda bu durumun, bireylerin gerçek hayat ile hipergerçeklik arasındaki sınırı karıştırmasına sebep olduğu ifade ediliyor.

Batı Ülkeleri TikTok’a Savaş Açtı: Türkiye Ne Yapacak?

KOSAM raporunda; ahlaki depresyona ve yozlaşmaya yol açma, yanlış bilgi yayma ve düşman propagandası yapma gibi gerekçelerile TikTok’u ilk yasaklayan ülkenin Hindistan olduğu, ardından farklı ülkeler tarafından da yasaklandığı hatırlatılıyor. ABD, Kanada, İngiltere, Hollanda, Norveç, Yeni Zelanda, Danimarka ve Avustralya gibi ülkelerin ise yalnızca kamuya ait telefonlarda TikTok kullanımını yasakladığı da dikkat çekiyor.

KOSAM, Tiktok’u Ülkemizde Dijital Afet Olarak Değerlendirdi

TikTok’un Türkiye’de ciddi zararlara sebep olduğunun değerlendirildiği ve bu tehlikenin daha fazla büyümemesi için kritik önerilerin yer aldığı KOSAM’ın“Toplumsal Etki ve Veri Güvenliği Ekseninde TikTok Tehlikesi” raporunda, TikTok başta olmak üzere sosyal medya platformları için acil müdahale çağrısı yapılıyor.

Kaynak: igf