Merkezi Paris'te bulunan Finansal Eylem Çalışma Grubundan (FATF), AA muhabirine yapılan yazılı açıklamada, "Sanal para birimleri gibi yeni teknolojiler birçok fayda sağlıyor. Fakat bu faydalarının bir kısmı, bu sanal para birimlerini terörizmin finansmanını gerçekleştiren ve kara para aklama faaliyetleri yürütenler için cazip hale getiriyor" ifadesi kullanıldı.
FATF tarafından kasım ayında açıklanan raporda da alternatif, dijital-kripto para birimlerinin, terör finansmanında kullanılması konusundaki artan riske işaret edildi. Raporda, "Bitcoin gibi sanal para birimleri finansal inovasyon açısından büyük fırsatlar sunsa da yasa dışı grupların da dikkatini çekiyor. Bu teknolojiler, paranın anonim bir şekilde uluslararası transferine izin veriyor. Para biriminin satın alışı izlenebilse de transferini takip edebilmek son derece zor" değerlendirmelerine yer verildi.
Raporda ayrıca ABD’deki gizli servislerinin de dijital para birimlerinin, terörist grupların finansmanında kullanılmasının önüne geçmek için çalışmalarını yoğunlaştırdığı vurgulandı.
- Bitcoin – DAEŞ ilişkisi
ABD’de bir kişi geçen yıl 28 Ağustos tarihinde, dijital para birimleri üzerinden DAEŞ için yardım topladığı gerekçesiyle tutuklanarak 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Bu kişi, 11 Haziran’da sosyal paylaşım platformu Twitter üzerinden dijital para birimlerini kullanarak DAEŞ’e nasıl maddi destek sağlanabileceğine dair paylaşımlar yaptığını kabul etti. FATF raporunda göre bu kişi, "Bitcoin ve Cihat yardımı" başlığı altında Twitter üzerinden kullanıcılara, dijital para birimlerinin DAEŞ’e transferinde nasıl gizli hesaplar (dark wallet) kullanabileceklerine ilişkin paylaşımlarda bulundu.
Paris’teki terör saldırılarının hemen ardından toplanan AB Komisyonu ise terörün finansman kanallarının kesilmesi konusunda 17 Kasım tarihinde yaptığı açıklamada, "Sanal para birimlerine özel olarak dikkat gösterilecek" ifadesini kullandı.
Söz konusu açıklamada, bankalar dışı ödeme, elektronik, anonim ödeme sistemleri, havaleler, sanal para birimleri, altın ve değerli maden transferleri, ön ödemeli kartları kapsayacak şekilde daha sıkı denetim uygulanacağı da belirtildi.
- Çok bilinmezli denklem
2008’deki finans krizinin ardından başta Bitcoin olmak üzere konvansiyonel bankacılık teknikleri ve bilinen resmi para birimlerine alternatif olarak birçok farklı dijital/kripto para birimi geliştirildi. Belli bir devlete ya da bankaya ait olmaması nedeniyle bu tür para birimleri özellikle kendi aralarındaki gönderilerde kullanıcı gizliliği sağlıyor.
Bitcoin alanın kimlik bilgileri takip edilebilirken, kullanıcıların kendi aralarında yaptıkları sanal para birimleri üzerinden transferler izlenemiyor. İngiltere ve Lüksemburg başta olmak üzere birçok ülke, sanal para birimlerinin kullanımını yasaklamaktansa daha sıkı bir regülasyona tabi tutmayı planlıyor.
Bitcoin, 2009 yılında toplamda dünya üzerinde 21 milyon adet üretilmesi planlanan dijital bir para birimi olarak kimliği bilinmeyen kişi veya kişiler tarafından tasarlandı.
Yakın zamanda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bitcoin Foundation’ın Kurucu Direktörü Jon Matonis, "Bitcoin'i yaratan kişi anonim. Kim olduğunu bilmiyoruz. Finansçı olduğunu zannetmiyorum. Bence bir kriptoloji uzmanı. Adının Satoshi Nakamoto olduğu söyleniyor. Fakat bu isim o kadar yaygındır ki adeta Hindistan’da Gandi ismi kadar çok" bilgisini vermişti.
Finansal krizle birlikte kullanımı küresel bazda rağbet görse de sanal para birimlerinin maddesel, fiziki bir karşılığı bulunmuyor. Kriptoloji kullanılarak hazırlandığı için sanal paralar, kullanıcılar arasında "kripto para" olarak da adlandırılıyor. Herhangi bir merkezi olmamakla birlikte kimlik bilgileri gizli tutularak, A kişisinden B kişisine ya da kurumuna transferi sağlanan dijital paraların, birçok farklı web sitesi üzerinden komisyon karşılığı çeşitli para birimlerine dönüştürme işlemi yapılıyor.