İSTANBUL (AA) - Vakıflar Genel Müdürlüğünün kuruluşunun 100. yılına özel hazırlanan "Manevi Aydınlık, Şamdan" sergisi, Üsküdar Mimar Sinan Galerisi'nde açıldı.

Sergide, İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğü envanterinde bulunan, 1613-1868 tarihlerinde Beyhan Sultan, Emetullah Sultan, Saliha Sultan, Serfinaz Kadın Efendi, Safiye Sultan, Nakşidil Sultan, Bezm-i Alem Valide Sultan, Mihrimah Sultan, Atike Sultan ve Fatma Sultan tarafından bağışlanan şamdanlar sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

İzmir'de duvarını kısmen yıktıkları yan daireden hırsızlık yapan 2 şüpheli ortadan kayboldu İzmir'de duvarını kısmen yıktıkları yan daireden hırsızlık yapan 2 şüpheli ortadan kayboldu

İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürü Arif Özsoy'un açılışını yaptığı sergiye ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan sergi yetkilisi ve müze araştırmacısı Gökhan Burkan, "Sergide, hanım sultanlar tarafından siluetinin oluşturulduğu Üsküdar'da yine hanım sultanlar tarafından vakfedilmiş taşınır kültür varlığı örneklerinden şamdanları sergiliyoruz. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki şamdanların gelişimini anlattığımız sergide, tunç, bakır, gümüş ve tombak şamdanlardan örnekler mevcut." dedi.

- Mimar Sinan'ın ilk kez Süleymaniye Camisi'nde kullandığı is odasının hikayesi anlatıldı

Şamdanların yanı sıra Mimar Sinan'ın ilk kez Süleymaniye Camisi'nde kullandığı is odasının hikayesini de işlediklerini dile getiren Burkan, "Eski dönemlerde aydınlanma tamamen mumla olduğu için yapıların içerisi bir müddet sonra is oluyordu. Mimar Sinan, buna bir çözüm olarak is odasını buldu ve Süleymaniye'yi de buna göre tasarladı. Mumlardan yukarıya çıkan isler, caminin is odası dediğimiz noktasında toplanıyor ve burada toplanan islerden mürekkep elde ediliyor." diye konuştu.

Burkan, is odasından elde edilen mürekkeplerin en kaliteli mürekkepler olarak görüldüğüne dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Bu mürekkepler, el yazmasına uygulandığında içinde asit olmadığından uzun ömürlü oluyor. Ayrıca yazım yanlışı olduğunda silinebiliyor ve kağıdın zarar görmesi önleniyor. Yine bu mürekkep, Mekke ve Medine'ye giden Suriye alaylarına veriliyordu. Buradaki amaç, hem yolculuk boyunca çalkalanıp karışması hem de kutsal topraklara gidip gelmesiyle maneviyat kazanmasıydı. Mürekkebin kazandığı maneviyatla Kur'an-ı Kerim'ler, hat levhaları yazılıyordu. Bu eserlerin en güzel örnekleri Topkapı Sarayı'nda sergileniyor. En büyük hattatlarımızdan Ahmed Karahisari'nin de Kabe'ye gidip gelen is mürekkeplerini kullanarak yaptığı eserler Topkapı Sarayın'da mevcut."

Burkan, sergi kapsamında bu temanın devamı niteliğinde Suriye alaylarının canlandırıldığı bir programı da yakın zamanda Üsküdar'da gerçekleştireceklerini belirtti.

Sergi, 15 Ağustos'a kadar pazartesi hariç her gün ziyaret edilebilecek.

Kaynak: aa