Donald Trump'ın ABD başkanlık seçimini kazanması dünya borsalarında şok etkisi yaptı. 225 büyük şirketi kapsayan Japon Nikkei endeksi yüzde 5,36'llık puan kaybıyla seansı tamamlarken, Hong Kong, Tayvan ve Avustralya'nın borsa endeksleri de yüzde 3'e varan oranlarda puan kaybetti. Alman Birleşik Borsa Endeksi DAX güne yüzde 2,9'luk düşüşle başladı.

Borsa analistleri Hillary Clinton'dan istikrar ve kesinlik bekleyen yatırımcının Donald Trump’ın ekonomi politikalarında atacağı adımların kestirilebilirlikten uzak olmasından endişe ettiğini belirtiyorlar.

Alman iş dünyası tedirgin

Alman sanayici ve işadamlarının ABD'deki seçim sonuçlarıyla ilgili değerlendirmelerine de karamsarlık hâkim. Sanayiciler birliği Başkanı Ulrich Grillo, ‘ABD'nin ekonomik bakımdan dışa kapanıp himayeciliğe kaymasının ülke ekonomisine büyük zararlar vereceğini ve küreselleşen dünyamızda piyasaların açık tutulmasına ABD'nin de en az diğer ülkeler kadar ihtiyacı olduğunu' söyledi. ABD'nin Avrupa'nın en önemli ticari ortakları arasında yer aldığını belirten Grillo, ABD ile Avrupa Birliği arasında serbest ticaret anlaşması (TTIP) imzalanabilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Donald Trump seçim kampanyası sırasında TTIP'in Amerikan ekonomisini bekleyen en büyük tehlike olduğunu söylemişti.

Alman iş dünyası Donald Trump’ın ABD'nin 45'inci başkanlığına seçilmesini ‘dünya ticareti açısından talihsizlik' olarak değerlendiriyor. Alman Aile Şirketleri Birliği Başkanı Lutz Goebel Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, Trump’ın seçim zaferinin ‘dünya ticaretinin kara salısı' olduğunu ve Trump’ın seçim kampanyası sırasında himayecilikten yana çıkmasının ‘ekonomik ve siyasi güvensizlik doğurduğunu' söyledi. Alman sanayi ve Ticaret Odaları Birliği Başkanı Martin Wansleben de, Trump’ın ekonomide vaat ettiklerinin ne kadarını uygulayacağını şimdiden kestirmenin mümkün olmadığını ancak iş dünyasının büyük güvensizliğe sürüklendiğini', belirtti.

Himayecilik endişesi

Yeni Amerikan yönetiminin izleyeceği ticaret ve ekonomi politikaları ihracata bağımlı bir ülke olan Almanya açısından büyük önem taşıyor. Alman Dış Ticaret Birliği Başkanı Anton Börner ilk değerlendirmesinde, ‘ABD'nin dünya ticaret sisteminin geliştirilmesinde üzerine düşen sorumluluğa sahip çıkacağını umduklarını ve ABD'nin milli ekonomisi üzerinde yoğunlaşması durumunda dünya ticaretinin içinde bulunduğu durgunluktan kurtarılamayacağını' söyledi. Himayeci ticaret politikasına meyledilmemesi uyarısında bulunan Börner, ‘yeniden büyük Amerika'yı yaratmanın' dışa kapanarak istihdamı arttırmak değil, bütün ülkeleri ekonomik kayba uğratmak anlamına geldiğini belirtti. Alman – Amerikan Ticaret Odası'nın seçimle ilgili açıklamasında da himayeciliğin hortlatılmayıp, serbest ticaret anlaşmasının bir an önce yürürlüğe girmesine çalışılması gerektiği vurgulandı.

ABD 2015 yılından bu yana Alman şirketlerinin en büyük ihracat pazarını oluşturuyor. Son 60 yıldır Almanya'nın en fazla ihracat yaptığı ülkelerin başında Fransa gelmekteydi. 2015'te Almanya ticaret ortağı ABD'ye başta otomobil, makine ve kimyevi madde olmak üzere 114 milyar dolarlık mal ihraç etti. ABD'nin Almanya'nın ihracatındaki payı yüzde 10'a yükseldi. Münih'teki ekonomik araştırma enstitüsü ifo Almanya'daki bir milyonluk istihdamın doğrudan ya da dolaylı olarak ABD'ye yapılan ihracata bağımlı olduğunu hesaplamıştı.

© Deutsche Welle Türkçe