Timothy Ash, Fitch ve Moody's'in ise değerlendirmelerinde kurumsal güçten ziyade daha objektif ölçütlere ağırlık verdiğini bildirdi. 

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ash, uluslararası medyada Türkiye’deki darbe girişiminin "şaşırtıcı" şekilde yanlış resmedildiğini ifade ederek, "Uluslararası haber kanallarının olanları sanki seküler kesim ve AK Parti arasında bir savaş gibi resmetmesine şaşırdım. Halbuki Başbakan Binali Yıldırım, ana muhalefet partisi CHP ve MHP’ye bu süreçte teşekkürlerini iletti. Uluslararası medyadaki algı ise farklı şekillendi. Sanki seküler elitler AK Parti karşısındaymış gibi eski bir basmakalıp kullanıldı. Fakat durum böyle değil.” şeklinde konuştu. 

Darbe girişiminin ardından piyasanın değerlendirebileceği bazı pozitif gelişmelerin olduğuna işaret eden Ash, “Evet, darbe girişimi oldu ama başarısız oldu. Kontrol yeniden tesis edildi. Üstelik seküler yapının bu girişimin arkasında yer almaması da pozitif. Halkın tamamı bu antidemokratik girişimin karşısında durdu, sokaklara çıktı." ifadelerini kullandı.


 “S&P, Türkiye’ye karşı negatif”

Ash, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye dair açıklamalarını değerlendirirken, Moody’s’in ülke kredi notunu izlemeye almasının notun kesinlikle düşeceği anlamına gelmediğini vurguladı. Ash, “Moody’s’in açıklaması anlaşılabilir. Bu girişim oldukça büyük bir olay ve bu yüzden de kredi notunu izlemeye aldılar. Fakat not hala yatırım yapılabilir seviyede tutuluyor.” diye konuştu. 

S&P'nin ise Türkiye’nin notunu indirerek görünümünü değiştirmesini anlamakta zorlandığını belirten Ash, “S&P’nin kararı ilginç. Çünkü Türkiye’ye karşı temkinli ve negatifler. Zaten kredi notunu çöp seviyesinde tutuyorlardı.” dedi.

Ash, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye karşı bakışını değerlendirirken de, şu görüşleri dile getirdi: 

“Fitch ve Moody’s, değerlendirmelerinde kurumsal güçten ziyade daha objektif ölçütlere ağırlık veriyor; kamu borcunun GSYH’ya oranı, bütçe açığı oranı, bankacılık sektörü gibi konular... Bence önemli olan bir ülkenin borç ödeme geçmişi. S&P, buna önem vermedi. Bir ülkenin kredi notunun geri ödeme yapabildiği yıllara göre değerlendirilmesi gerekiyor. Özellikle stres altında yaptığı ödemelere bakılmalı.”

Türkiye’nin 2001-2002 krizinin ardından yeniden yapılandırmaya ihtiyaç duymadan GSYH’nın yüzde 90’ına ulaşan borçlarını ödediğini hatırlatan Ash,"Tuhaf bir şekilde reyting kuruluşları Türkiye’nin borç ödeyebilme pozisyonuna yeterli önemi vermedi. Türkiye’nin daha en başından kredi notları daha yüksek olmalıydı.” değerlendirmesinde bulundu.


 "Moody’s ve Fitch, önümüzdeki dönemde bekle-gör politikası uygulayacaktır"

Timothy Ash, önümüzdeki dönemde Türkiye’yi “yatırım yapılabilir” not ile değerlendiren Fitch ve Moody’s’in, “bekle-gör” politikası uygulamayı tercih edebileceğine belirterek, "Bence Türkiye’nin daha önce ispatlanmış geri ödeme gücü, notun yatırım yapılabilir seviyede olması gerektiğine işaret ediyor. Ülkenin milli gelirine oranla kamu borcu düşük, bütçe açığı düşük, bankacılık sektörü kuvvetli. Bunlar son derece önemli ölçütler. Ben Moody’s’in notu değiştireceğini sanmıyorum.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin mali ölçütlerinde herhangi bir bozulmanın görülmediğini ifade eden Ash, “Moody’s’in kararının 1 ila 3 ay zarfında gelmesini bekliyorum. Genel olarak fiyatlama kriterlerinde ya da mali rasyolarda bozulma görülmüyor. Moody’s’in Türkiye’nin notunu artırdığı dönemden bu yana bozulma yok. Moody’s ve Fitch, önümüzdeki dönemde bekle-gör politikası uygulayacaktır. Bu da Türk hükümetine ek karşı tedbirleri uygulamak için gereken zamanı tanıyacaktır.” şeklinde konuştu.

 “Ekonomi yönetimi, piyasa dostu hikayeyi yatırımcılara sunabilirse piyasalar bunu takdir edecektir”

Nomura Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi (EMEA) Stratejisti Ash, Türkiye’nin, içerisinden geçtiği bu zor dönemde yatırımcıları doğru bilgilendirmesinin ve yönlendirmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, “Ekonomi yönetimi, eğer tutarlı ve piyasa dostu bir hikayeyi yatırımcılara sunabilirse o zaman piyasalar da bunu takdir edecektir. Ülkenin büyüme dinamikleri, demografisi, bankacılık sektörü ve kamu finansmanı gayet iyi durumda. Türkiye’nin yeterli gücü mevcut.” diye konuştu.